top of page

Cerrahi Sonrası Fizyoterapi: Neden Beklemek Değil, Başlamak Gerekir

  • Yazarın fotoğrafı: Gülşah Başandaç
    Gülşah Başandaç
  • 22 Eki
  • 5 dakikada okunur

Ortopedik cerrahilerden sonra sık duyduğumuz bir cümle vardır: “Üç hafta hiçbir şey yapma!” Bazen bu süre sekiz haftaya kadar uzar. Gerekçe genellikle aynıdır: “Grefti, dikişi, kemiği koruyalım.”Ancak güncel bilimsel kanıtlar, bu yaklaşımın iyileşmeyi geciktirebildiğini, hatta bazı durumlarda komplikasyonlara zemin hazırlayabildiğini gösteriyor. Çünkü fizyoterapi, ameliyat sonrası ilk günden itibaren başlayabilir — sadece içeriği değişir.

ree

Erken Fizyoterapi Ne Demektir?

“Erken başlamak” kavramı sıklıkla yanlış anlaşılır. Oysa erken fizyoterapi, ameliyat sonrası hemen yük bindirmek ya da agresif egzersiz yapmak anlamına gelmez. Bu dönemde amaç; dokuyu koruyarak hareketi başlatmak, dolaşımı aktive etmek, solunumu düzenlemek, ağrıyı kontrol altına almak ve iyileşme sürecini desteklemektir.

Örneğin, diz protezi sonrası ilk gün bile fizyoterapist hastaya bacak pompa egzersizleri, güvenli pozisyonlama, yataktan kalkış teknikleri ve destekli kısa yürüyüş çalışmaları yaptırabilir.Bir omuz cerrahisinde ise askı koruması sürerken boyun, dirsek ve el bileği hareketleri ile solunum egzersizleri planlanabilir.

Yani erken fizyoterapi; hızlı yükleme değil, akıllı ve kontrollü aktivasyon demektir.

Biyomekaniği Korumak ve İyileşmeyi Hızlandırmak Mümkün

Cerrahların bekleme önerisi çoğunlukla biyomekanik koruma kaygısından kaynaklanır. Özellikle tendon–kemik birleşimlerinde (örneğin rotator manşet veya aşil onarımlarında) erken yüklenmenin onarım hattını zorlayabileceği düşünülür. Bu kaygı yerindedir; ancak biyomekaniği koruyarak da fizyoterapi yapılabilir.

Burada kilit nokta, fizyoterapistin cerrahla yakın iletişimde olması ve egzersiz dozunu onarımın biyolojik fazına göre ayarlamasıdır.

Çünkü fizyoterapi yalnızca kasları çalıştırmak değil; aynı zamanda dolaşımı, lenfatik akımı ve nöromüsküler kontrolü desteklemektir. Bu sistemler, dokuların beslenmesi ve yeniden yapılanması için gereklidir.

Erken dönemde hareketsiz kalan bir eklem, 3–4 hafta içinde ciddi kısıtlılık gösterebilir. Kaslar atrofiye uğrar, eklem çevresinde ödem ve yapışıklık gelişir, dolaşım azaldığı için yara iyileşmesi yavaşlar. Yani “koruyalım” derken, aslında hareketsizlikle zarar vermek mümkündür.

ree

Erken Başlayan Fizyoterapinin Kanıta Dayalı Faydaları

Çalışmalar, ameliyat sonrası ilk 24–48 saat içinde başlanan fizyoterapinin hem kısa hem uzun vadede olumlu etkilerini göstermektedir.

  • Kas yaralanmalarında erken ve kontrollü rehabilitasyon, iyileşen kas liflerinin paralel hizalanmasını destekler, skar dokusu oluşumunu azaltır ve yeniden yırtılma riskini düşürür. Tam immobilizasyon yerine erken izometrik aktivasyon ve kademeli eksantrik yüklenme, kas gücünü ve elastikiyetini daha hızlı kazandırır.

  • Ayak bileği burkulmalarında erken fonksiyonel rehabilitasyon, geç immobilizasyona kıyasla propriosepsiyonu daha hızlı geliştirir, ödem ve ağrıyı azaltır, spora dönüş süresini kısaltır. Sistematik derlemeler, 7–10 gün içinde başlanan dengeli yüklenmenin kronik instabilite riskini belirgin şekilde azalttığını göstermektedir.

  • Stres kırıklarında erken rehabilitasyonun amacı, ağrısız yük toleransını yeniden kazandırmak ve biyomekanik dengesizlikleri düzeltmektir. Tam yük kısıtlaması yerine kontrollü, kademeli yükleme protokolleriyle kemik remodeling süreci desteklenir ve çevre kasların kuvvet kaybı önlenir.

  • Menisküs cerrahilerinde erken mobilizasyon ve kas aktivasyonu, eklemde dolaşımı artırır, sertliği önler ve kuadriseps inhibisyonunu azaltır. Greft veya tamir hattına zarar vermeden yapılan erken kontrollü hareketler, uzun vadede diz fonksiyonunu ve stabilitesini artırır.

  • Diz protezi (TKA) sonrası erken mobilizasyon, daha kısa hastanede kalış süresi, daha hızlı bağımsız yürüme ve daha iyi diz hareket açıklığı ile ilişkilidir.

  • Rotator manşet onarımlarında erken pasif hareketler, geç başlanan protokollere göre hareket açıklığını daha hızlı kazandırır; re-yırtık oranlarında anlamlı fark görülmemiştir.

  • Aşil tendon onarımlarında erken korumalı yüklenme protokolleri, klasik alçı immobilizasyonuna göre daha iyi kas fonksiyonu sağlar ve yeniden kopma oranını artırmaz.

  • Kalça kırığı cerrahilerinde 24 saat içinde mobilizasyon başlatmak, mortaliteyi ve komplikasyon oranlarını azaltır.

  • Omurga cerrahilerinde erken yürüme, ağrı ve hareket kısıtlılığını azaltır, fonksiyonel iyileşmeyi hızlandırır.

Tüm bu bulgular ortak bir gerçeğe işaret eder: Erken mobilizasyon, komplikasyonları azaltır ve fonksiyonel kazanımı hızlandırır.

Kırıklar ve Alçı Sonrası Süreçte Fizyoterapinin Rolü

Sadece cerrahi değil, kırık sonrası alçılama döneminde de fizyoterapiye erken başlamak büyük fark yaratır. Alçı altında haftalarca hareketsiz kalan dokularda kas atrofisi, eklem sertliği, dolaşım bozukluğu ve ödem gelişir. Bu dönemde fizyoterapist; alçı dışında kalan eklemlere yönelik egzersizler, parmak ve el bileği hareketleri, izometrik kas kontraksiyonları ve dolaşım artırıcı çalışmalar planlar.

Alçı çıkarıldığında doğrudan yük vermek yerine, doku toleransına göre kademeli yüklenme ve duyu-motor kontrol eğitimi yapılır.

Bu sayede komplikasyonsuz, fonksiyonel ve hızlı bir iyileşme sağlanır.

ree

Peki Neden Hâlâ Bekleniyor?

Bazı cerrahların hâlâ “birkaç hafta bekleyelim” demesi, kötü niyetten değil, eksik iletişimden kaynaklanır.“Erken fizyoterapi” kavramı hâlâ bazı hekimler tarafından “agresif egzersiz” olarak algılanmaktadır. Oysa fizyoterapist, onarım hattını koruyarak güvenli bir plan yapabilir.Bir diğer neden, literatürdeki protokol farklılıklarıdır. Her cerrahi farklıdır; bir tendon onarımıyla bir protez aynı değildir. Ancak “hiçbir şey yapmamak” hemen hiçbirinde önerilmemektedir.

En ideal yaklaşım, cerrah–fizyoterapist ekip çalışmasıyla belirlenen bireyselleştirilmiş protokoldür.Bu sayede hem onarım hattı korunur hem de sistemik komplikasyonlar önlenir.

Türkiye’deki Uygulama Gerçekliği ve Ekonomik Yanılgı

Türkiye’de erken fizyoterapiye geç başlanmasının bir nedeni de sağlık sisteminin yapısal sınırlamalarıdır. Ülkemizde hastaların çoğunun yaklaşık 20–21 günlük fizik tedavi seans hakkı bulunur ve bazı hekimler bu hakkın “en verimli dönemde kullanılabilmesi” için tedaviyi haftalarca ertelemeyi tercih eder. Bu yaklaşım, fizyoterapiyi yalnızca cihaz veya egzersiz uygulaması olarak görmenin sonucudur.

Oysa erken dönemde başlanacak fizyoterapi her gün üst üste seans gerektirmez.

İlk haftalarda haftada 2–3 gün hasta eğitimi, pozisyonlama, solunum ve dolaşım egzersizleri, ev programı planlaması şeklinde ilerleyebilir. Sonraki dönemde, doku iyileşmesine ve fonksiyonel ihtiyaca göre seans sıklığı artırılıp azaltılabilir. Bu planlamayı en doğru biçimde yapabilecek kişi, cerrahla iletişim içinde çalışan fizyoterapisttir.

ree

Geç başlatılan fizyoterapi, kısa vadede seans hakkını “koruyor” gibi görünse de uzun vadede komplikasyonların artmasıyla hem maddi hem fonksiyonel açıdan daha büyük kayıplara yol açabilir. Eklem sertliği, kas atrofisi, ödem, denge ve yürüme bozuklukları gibi sorunların sonradan tedavi edilmesi hem daha uzun süren hem de maliyeti çok daha yüksek bir sürece dönüşür. Bu nedenle erken fizyoterapiye yapılan yatırım, iyileşme süresini kısaltır ve toplam sağlık harcamasını azaltır — yani hem fizyolojik hem ekonomik olarak en rasyonel yaklaşımdır.

Sonuç: Hareket Korkulacak Değil, Doğru Yönetilmesi Gereken Bir Süreçtir

Erken dönemde başlanan, ancak doku biyomekaniğini gözeten fizyoterapi; iyileşmeyi hızlandırır, komplikasyonları azaltır ve hastanın yaşam kalitesini yükseltir. “Beklemek” genellikle güvenli hissettirse de, iyileşme için gereken biyolojik ve nöromüsküler uyarıyı ortadan kaldırır.

Cerrahi sonrası fizyoterapi bir “bekleme dönemi” değil, korumalı aktivasyon dönemi olarak görülmelidir. Çünkü fizyoterapinin ne zaman değil, nasıl başladığı belirleyici olan unsurdur ve unutulmamalıdır: Hareket, doğru dozda uygulandığında iyileşmenin en güçlü ilacıdır.


Kaynakça

  • Kehlet H, Wilmore DW. Evidence-based surgical care and the evolution of fast-track surgery. Ann Surg. 2018.

  • Naylor JM, et al. Health care utilization after early discharge following hip and knee replacement: a randomized trial. JAMA. 2017.

  • Oldmeadow LB, et al. Early rehabilitation after hip fracture surgery reduces hospital length of stay and improves functional recovery: a randomized controlled trial. Arch Phys Med Rehabil. 2006.

  • Larsen K, et al. Early physical therapy after total knee arthroplasty: Randomized controlled trial. Phys Ther. 2009.

  • Chan K, et al. Early vs delayed passive range of motion following rotator cuff repair: Systematic review. Am J Sports Med. 2014.

  • Suchak AA, et al. Early weight-bearing and mobilization after Achilles tendon repair: A meta-analysis. J Bone Joint Surg Am. 2008.

  • Ogawa T, et al. Early mobilization after spinal surgery improves functional outcomes: A systematic review. Spine J. 2021.

  • Bleakley CM, et al. Rehabilitation of acute lateral ankle sprain: a systematic review. Br J Sports Med. 2019.

  • Barber-Westin SD, Noyes FR. Meniscus repair rehabilitation: review and clinical update. Sports Health. 2018.

  • Heiderscheit BC, et al. Hamstring strain injuries: recommendations for early controlled rehabilitation and return to sport. J Orthop Sports Phys Ther. 2010.

 
 
 
bottom of page